Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) Madde 162 (ORTAK HÜKÜMLER)

YENİ MADDE:

Kararların uygulanması

MADDE 162- (1) Kurul kararlarının iptali veya hükümsüzlük istemli davalarda verilen kararlar kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu hüküm, ilamın ferileri hakkında da uygulanır.

 

GEREKÇE:

Madde ile, daha önce normatif olarak düzenlenmemiş ancak yargı kararları ile istikrar kazanan fiili durum pozitif hukuki dayanağa kavuşturulmuş, Enstitünün sınai mülkiyet haklarına ilişkin verdiği kararların iptali ve hükümsüzlük istemli davalarda verilen kararların ve bu kararların ferilerinin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği düzenlenmiştir.

 

ESKİ MADDE:

Daha önceki KHK düzenlemesinde ve uygulamasında bu maddenin karşılığı bulunmamaktadır.

 

YARGI KARARLARI:

Yargıtay uygulaması ile haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamlar da dahil olmak üzere genel olarak sınai mülkiyet haklarının şahsın hukukuna ait olması değerlendirildiğinden kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağına karar verilmekteydi. Aşağıda bunlara ilişkin örnek kararlardan bazıları Sn. Elif AYKURT ve Sn. Osman Umut KARACA'nın Ankara Barosu FMR Dergisindeki (2016/1) makalelerine atıf yapılarak eklenmiştir.

SMK md. 162'nin metninden anlaşılan ise, yeni düzenleme ile haksız rekabet ve marka tecavüzü gibi durumlar bu kapsamdan çıkarılmış ve sadece kurul kararlarının iptali ve hükümsüzlük kararlarının icra edilmezliği düzenleme altına alınmıştır.
Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamlar, şahsın hukukuna ait olması nedeniyle, kesinleşmeden takip konusu yapılamaz. HUMK m.443/4 hükmü gereğince bu nitelikteki kararlar, kesinleşmeden icra olunamaz. (Yarg. 12. HD., 01.02.2007 tarihli ve E. 2006/24548, K. 2007/1635)
HUMK m.443/4 hükmünde “aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümlerin kesinleşmedikçe takibe konulamayacağı” düzenlenmiştir.

Somut olayda, FSHHM’nin ürün benzerliği yoluyla tescilli tasarıma haksız müdahalenin önlenmesine yönelik tesis ettiği hüküm, HUMK m.443/4 hükmü kapsamında, şahsın hukukuna ilişkin tescilli hakka tecavüzün tespiti niteliğinde olduğundan, bu nitelikteki ilamlar kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinden, asılın eklentisi niteliğinde olan yargılama gideri ve vekâlet ücreti de kesinleşmeden takibe konulamayacağından, mahkemece şikâyetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir (Yarg. 12. HD., 07.06.2010 tarihli ve E. 2010/2565, K. 2010/12104)
Takip konusu ilamın; marka hakkına tecavüzün tespiti ile durdurulması ve men’ine, haksız rekabetin men’ine ve maddi manevi tazminat alacağına ilişkin olduğu, davanın reddi yönünde hüküm kurulduğu görülmüştür.

Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamlar, şahsın hukukuna ilişkin ilam niteliğinde olup, HUMK m.443/4 hükmü gereğince kesinleşmeden icra olunamayacağından, takip konusu ilamın da takip tarihi itibariyle kesinleşmemiş olması nedeniyle takibin iptaline karar vermek gerekmiştir. (Şişli 1. İcra Mahkemesi (Hukuk), 05.05.2009 tarihli ve E. 2009/536, K. 2009/571)
Takibin, Ankara 2. FSHHM’nin 23.07.2009 tarihli ve E. 2008/321, K. 2009/217 sayılı, kabulle sonuçlanan davada, YİDK Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü ilamına dayalı olarak, ilamdaki vekâlet ücreti, yargılama gideri kalemlerinin tahsili için, 19.08.2009 tarihinde 4-5 no’lu icra emri ile başlatılan ilamlı icra takibi olduğu, icra emrinin 24.08.2009 tarihinde tebliğ edildiği
görülmüştür.

Takip talebine eklenen ilamda, kararın kesinleşmiş olduğunu gösteren kesinleşme
şerhi bulunmadığı görülmüştür. Markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine dair karar, şahsın hukukuna ilişkin bir ilam olup, kesinleşmeden icrası mümkün olmadığından, ilamın eklentisi niteliğinde olan vekâlet ücreti ve yargılama giderinin, icraya konulabilmesi için de
kararın kesinleşmiş olması gerekir.

HUMK m.443/4 hükmüne göre; bu nitelikteki ilamlar, kesinleşmedikçe icra olunamayacağından davacı borçlunun, takip dayanağı ilamın kesinleşmeden icra olunamayacağına dair şikâyeti kabul edilerek takibin iptaline, kesin olarak karar verilmiştir (Şişli 1. İcra Hukuk Mahkemesi, 04.09.2009 tarihli ve E. 2009/1170, K. 2009/1015)
Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine dair açılan dava sonucu verilen iptal kararına dayalı olarak, vekâlet ücretinin tahsiline yönelik ilamlı takip yapılmıştır. Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamlar şahsın hukukuna ait olması nedeniyle kesinleşmeden takip konusu yapılamaz. HMK m.367/2 hükmü gereğince bu nitelikteki kararlar, kesinleşmeden icra olunamaz. Takibin dayanağı ilam henüz kesinleşmemiştir. Açıklanan nedenlerle şikâyetin kabulü ile takibin iptaline, kesin olarak karar vermek gerekmiştir (İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi, 05.03.2013 tarihli ve E. 2013/170, K. 2013/183)
Takibe konu ilamın, faydalı model başvurusunun yeni olmadığı gerekçesiyle, TPE tarafından reddine dair Kurum kararının iptali istemine ilişkin olduğu, Mahkememizce Ankara 4. FSHHM’ye yazılan yazıya verilen cevapta, dosyanın Yargıtay’a gönderildiği ve henüz dönmediğinin belirtildiği, HMK m.367/2 hükmünde yer alan, “Haksız rekabetin önlenmesine ilişkin ilamlar şahsın hukukuna ait olması nedeniyle, kesinleşmeden takip konuş yapılamaz.” ifadeleri doğrultusunda, bu nitelikteki kararların kesinleşmeden icraya konulamayacağı kanaatiyle şikâyet talebinin kabulüne kesin olarak karar verilmiştir. (Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesi, 19.11.2013 tarihli ve E. 2013/987, K. 2013/973)
Mahkememizce Ankara 4. FSHHM’ye müzekkere yazılarak söz konusu mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği sorulmuş, mahkemece verilen 10.02.2014 tarihli cevabi yazıda, söz konusu ilamın karar düzeltme süresinin henüz dolmadığı ve kesinleşmediği belirtilmiştir. Fikrî ve Sınaî Haklar Mahkemesi’nce verilen kararlar, şahsın hukukuna ilişkin olduğundan kesinleşmeden takibe konulamaz. İlamın esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine göre, eklentileri de kesinleşmeden infaz edilemez. Takibe dayanak olarak gösterilen ilam, henüz kesinleşmediğinden şikâyetin kabulü ile takibin iptaline, kesin olarak karar verilmiştir (Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi, 03.06.2014 tarihli ve E. 2014/575, K. 2014/741)
Mahkememizce Ankara 2. FSHHM’nin E. 2014/224, K. 2014/396 sayılı ilamının kesinleşip kesinleşmediği hususu sorulmuş olup, Mahkemece müzekkereye verilen cevapta, takip dayanağı ilamın kesinleşmediği bildirilmiş; Fikrî ve Sınaî mülkiyete ilişkin hakların, kişiler hukukuna ait ayni haklar kapsamında yer aldığı, bu nedenle vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin karar kesinleşmedikçe takibe konulamayacağı gerekçeleriyle şikâyetin kabulüne, kesin olarak karar verilmiştir. (Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi, 17.02.2015 tarihli ve E. 2015/89, K. 2015/62)
Kaynak: Elif AYKURT, Osman Umut KARACA, Sınaî Mülkiyet Haklarına İlişkin İlâmların Kesinleşmeden Takibe Konu Olamaması Sorunu, Ankara Barosu FMR Dergisi 2016/1 

http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/frmmakale/2016-1/02.pdf